15:04

GENÇ MODA TASARIMCISININ EL KİTABI

Yazar:


Stilist olmak isteyenlere, yeni başlayanlara harika bir kitap önerim var.
Kitapta kumaş tasarımı, ayakkabı tasarımı, çanta tasarımı, kıyafet tasarımı aklınıza gelebilecek her şey var. Ben çok beğendim. 

Modelist olarak tekstil sektöründe çalıştığımı söylemiştim. Şu anda sosyal medya üzerine, satış, pazarlama üzerine eğitimler alıyorum ve benim için meslek değişimi olacak. Bu kitabı ise daha çok Stres atmak için kullanıyorum diyebilirim. Benim için harika oluyor.

Kendini geliştirmek isteyenler içinse ideal bir kitap. Çizim konusunda ve tasarlamak konusunda. 
12:29

2019 HEDEFLER

Yazar:


Yeni güzel bir yılda,  yapılması gereken, kendimize harika bir hediye almak. 

2019 da kendinize en güzel ve en özel hediyeyi verin. Kendiniz ile ilgilenin. Mutlu olmak için değil. En iyi halinize dönüşmek için yaşayacağınız sürece mutlu anlar katın. 

Aynanın karşısına geçin ve şu anda bulunduğunuz noktayı, durumunuzu net bir şekilde idrak edin. Olmak istediğiniz, arzuladığınız yeri hayal edin. Sonrasında aradaki problemler için çözümler üretin.

Hedef konusunda, neden hedeflerine kavuşamazmış insan. Bugün izledim. Barış Özcan ın Youtube kanalında  bu konuya değinmiş.

1- Gerçekçi olmayan hedefler koyduğu zaman.
2- İlerlemeni takip etmediği zaman
3- Hedefini unuttuğu zaman

Hedeflerime gittiğim yolu çok iyi belirlemem ve her gün okumam gerektiğine karar verdim. Vizyon panosu ilk başta yapmam gereken uygulama.

Kendime 6 tane hedef belirledim. Hedeflerimi aşama haline dönüştürdüm. Zinciri kırma metodu da çok iyi bir metot onu da uygulamaya alacağım. 

Her sene deneyip, hedefler koyup sonra Ocak bitmeden unuttuğum hedefler gibi olsun istemiyorum bu sefer. Bugün bir dizi izledim. Adam tam olarak şöyle diyordu.
- 33 yaşında, olmak istediğim yerde değilim.

Aynen bende bu şekilde hissediyorum. Çok şükür halime tabi ki ondan bir şüphe yok. 
Sadece bu sefer hedefleri gerçekleştirmeyi ümit ediyorum. 3 ayda bir buraya rapor vereceğim. Bakalım ilerlemeler nasıl olacak.
 En önemli hedefim ise bu sene meslek değiştirmem olacak sanırım. 
Hedef belirlemede en büyük zorluk, karar vermek. Aykut Oğut un dediği gibi Varoluş seçimi yapmak. Evren in yardım etmesi için tam olarak karar vermek ve kendini adamak. Gerisi mucizeler ile gerçekleşecek. 

Aykut ve Esra nın 48 hafta projesine tekrar başlayacağım. Üç sene önce bir kere izledim tekrar izleyeceğim. Nedir diye sorarsanız hemen linki bırakıyorum. Değişimi hakediyorum.


Bu sene çok idealler var. Buraya yazmamdaki sebep ise gerçekten gerçekleştireceğim. Planlı hareket edip, kendime bu sene çok güzel hediyeler vereceğim. 

Mart sonu tekrar hedeflerimde neler yaptım ve ilerlemeleri hatta vizyon panomu burada paylaşabilirim. Her şey harika olacak.

Yazımı tekrar okuyunca dedim ki, işte bu hevesle başlayıp ne çabuk unutuyoruz. Her gün  hatırlamalı, unutmamalı. Tarkan ın şarkısı geldi aklıma. 

Unutmamalı o güzel günleri
Anılarla gönülleri hoş tutmalı avutabilmeli
Hatırlamalı sevgiyle anmalı
Ümitlerle yarınları hoş tutmalı, ayırmamalı!

:)
10:00

Zenginlik Yasası

Yazar:


Günümüzde hala devam eden en büyük yanılgı, bilginin hayat değiştirebileceği düşüncesidir. Bilgi, hayatınızı değiştirmek için gerekli bir araçtır.  Ama hayatınızı değiştirmek için tek başına yeterli değildir.
     Siz de şu an bildiklerinizi hayatınıza geçirmezseniz  ve kullanmazsanız, içinde bulunduğunuz durum asla değişmez.

Bir kitap okudum, hayatım değişti serisinde bir başka kitapla karşılaştım. Çekim yasasını, bolluk bilincini çok güzel örneklerle açıklamış Ercan Kırdök linki bırakıyorum almak isteyenler için...

Şunu çok iyi biliyorum ki, ne kadar pozitif düşünmeye çalışırsanız çalışın eğer bir borç kapınıza dayanmışsa bu, sizi duygusal açıdan oldukça kötü etkiliyor ve tüm pozitifliğiniz uçup gidiyor. Bu yüzden de büyük bir ikilem arasında şıkışıp kalıyorsunuz.

Borçlarımı mı düşüneyim yoksa pozitif düşünmeye mi çalışayım?

Ödeme günü yaklaşan borçlar için öncelikle endişeyi ortadan kaldırmayı öğrenmeniz gerekiyor. Borcunuzu ödemeniz gereken gün yaklaştıkça artan endişeniz, borcun ödenmesine katkı sağlamıyor, aksine, daha kötü sonuçlar ortaya çıkıyor.

Hayaliniz için harekete geçin.

Ya yapamazsam?
Ya olmazsa?
Ya kaybedersem?
Ya beni anlamazlarsa?
Ya yeterli olmazsa?
Ya istediğim gibi gitmezse?
Ya rezil olursam?

Yukarıda iç sesimizin, yani egomuzun size karşı yönelttiği bazı korku sorularını listeledim. Eminim bir çoğunuz bu sorularla karşılaştıktan sonra kendinizi kötü hissederek yapmakta olduğunuz şeyden vazgeçtiniz veya en başından tüm cesaretiniz kırıldığindan hayallerine doğru küçük bir adım dahi atamadı.

Ego tarafından bana yöneltilen korku sorusunu bir kağıda yazdım. Zihnimde oluşan bu soruya bağlı olarak eğer korkmama neden olan şey gerçekleşirse, o anki durumum nasıl olur, beni nasıl etkilerdi? Tüm bunlar üzerine düşünmeye başladım.

Burada anlaşılması gereken en önemli hususlardan birisi de en kötü senaryoda dahi kendinize bir çıkış yolu bulmanız ve durumu kabullenmenizdir.

Bunun içinde kendinize son derece dürüst olmalısınız. Verceğiniz cevap, gerçekten o kötü durumda ne yapacağınızı yapacağınızı yansıtmalıdır. En kötü durumdayken elinizden ne gelirdi? Ne yapardınız? 

Sizi engelleyen içsel direnç, yerini büyük bir rahatlamaya bırakır.Böylece yeni kararlarınızı daha istekli bir şekilde hayatınıza geçirebilirsiniz.

Her ne olursa olsun hayallerinizi gerçekleştirmek için çıkacağınız yolculukta, içinizde oluşan korku ve endişeye rağmen hareket edebilmelisiniz.

''Çok şükür gereğinden fazla param var''
Bir taraftan para ile ilgili pozitif olumlama yapıyorsunuz, diğer yandan ise parasızlıkla boğuşuyorsunuz.

Eğer az da olsa sadece bana ait gerçek bir para olsaydı, en azından ''çok şükür param var'' olumlamasını tekrar ettiğimde sahip olduğum paraya odaklanarak bunu doğrulayabilecektim. Kısaca, zihinsel olarak varlığını kabul ettiğim şeyi, fiziksel anlamda da görüp deneyimlemiş olacaktım. Böylece kendimi kandırmamış, dolayısıyla da ikna etme çabasına girmemiş olacaktım. Bu çözümü keşfettiğimde tüm evrensel yasalar daha etkin ve hızlı sonuçlar doğuracak şekilde kullanmama vesile olacak bağlantıyı da bulmuş oldum.

Öncelikle, elinize geçen paradan ilk olarak kendinize ödeme yapmalısınız.

''Zenginlik için ilk adım, paraya sahip olmaktır.''

10 tl lerden oluşturacağınız para destenizi 100 adet banknot hedefine ulaşıncaya kadar biriktirmeye devam etmelisiniz. Her desteniz 100 adetbanknottan oluşmalı. Eğer 10 tl lerden oluşan 100 adet banknotu deste halinde tamamladıysanız bir üst para biriminden, yani 20 tl den devam edebilirsiniz.

Destenizden asla ama asla ayrılmayın, onlara gözünüz gibi bakın.
Bilinçaltını en iyi ve hızlı şekilde yeniden programlamanın yolu, deneyimden geçer. 

Para konusundaki inançlarımız, parayı elde etme konusunda ya çok çaba sarf etmemize neden olur ya da zahmetsizce elde etmemizi sağlar. buradan yola çıkarak herkesin para ilişkisinin doğrudan kendi inanç sistemi ile alakalı olduğu kanısına varabiliriz.

Kitapta birçok konuya değinilmiş okunması gereken kitaplardan bir tanesi :)




    
11:21

BAZI YOLLAR YALNIZ YÜRÜNÜR

Yazar:


Kitabı alma sebebim adının beni etkilemesi. Yolları bazen tek başımıza yürümemiz gerektiği doğru. İçindekilerin kitabın ismi ile alakası yokmuş. Benim gibi beklentili aldıysanız bilginiz olsun. 

Satır aralarından paylaşımlarla daha net anlayacaksınız. Okunması gereken kitaplardan diyebilirim. Beklentilerime karşı gelmese de yine de okunmaya değer bir kitap.

Yaşam dediğin kendi yolculuğundur.

Mutlu olmanı, sorgulamanı, düşünebilmeni kendilerine yapılmış bir tehdit olarak görenlerden uzak dur.

''Kimdir özgür insan?
Kendi kişiliğine bütünüyle hakim olan;
yoksulluktan, ölümden, zincirden hiç korkmayan heyecanlarına karşı gelen, 
şan ve şöhreti hiçe sayan;
kendi kendine yetip de başkasından hiç bir şey beklemeyen,
takıntısız bir küre gibi pürüzsüz,
talihe karşı pervasız,
akıllı ve yapayalnız olan insandır.''

Horatius

''Özgür insan '' demek beklentisiz yaşamak demekti,
ihtiyaçlarını kendi çabası ve aklıyla yerine getirmekti, kalabalıkların sahte senaryolarına inanmamaktı.

Sor kendine, yüksek sesle, belki içinden.

Özgür müsün?

''Dost iyi günde çağrılınca gelir,
kötü günde ise kendiliğinden.''

Demetrios

Dostları uçurum kenarına beklerim, düşecek kenarlara, kıvrımlı yollara. Bir ovanın düzlüğüne değil, bir bataklığın tam ortasında beklerim. Sefamı paylaşan cefama hoş gelmiş diyebilecek dostları beklerim.

''Aşırı gitme,
her şey zamanında ve yerinde güzeldir.''

Khilon

Everest'in tepesine tırmanan insanlar, zirveyi hemen hedeflemez, zirveye çıkarken manzaranın tadını alır, heyecanını bilir. Önemli olanın başarmaktan önce 'güzel bir iş' olduğunu bilir.

''Çaresizlikten bir yudum içmediyseniz,
umudun ne demek olduğunu bilemezsiniz.''

Rikako Oryou

Bilmiyorsan derdin ağırlığını, anlamazsın umudun ferahlığını. Umudu, ağı boş çeken balıkçıya sor, son anlarını kanserle geçiren bir hastaya sor.

''Gamına gamlanıp olma mahsun,
demine demlenip olma mağrur,
ne dem baki, ne gam baki.''

Muhibbi

Yoluna bak sen, eğme başını. Olanla üzme kendini, ne bu hayat sonsuz, ne acılar. Büyüyorsun günden güne, biliyorsun ölümü, anlıyorsun yaşamı az çok. Derde dertlenip, yenilerini ekleme.

Derdi, dermanınla baş başa bırak. Süzül feryatlardan ve çığlıklardan. Sana has değil bunca acı, insanoğluna abanmıştır bunca sancı.

Kaçırma aydınlıkları, teslim etme kendini karanlığa.
Her gecenin bir sabahı vardır.
Güneş baki,
gam toz olur uçar.

''Yaratıcı kişi, gerektiğinde yalnız kalabilmekten korkmayan insandır'' der Engin Geçtan.

Devam eder, Enid Bagnold;

''Yalnızlığın hiçbir şeye ihtiyacı yoktur.
O her şeyi öğretir.''

''Sonuçta, yıllarınızın nasıl geçtiği önemlidir,
yaşamınızda kaç yıl olduğu değil.''

Abraham Lincon 

Aleksi Zorba der ki:

''Her insanın kendi deliliği vardır;
bana da öyle geliyor ki, en büyük delilik,
bir deliliğe sahip olmamaktır.''
09:58

SİZE BİR SIR VEREYİM Mİ?

Yazar:


Kötü işçi, aletlerini suçlarmış.

Söylenmek yerine soru sormayı tercih edin. Doğru ve etkili bir soru yaşamınızı tümüyle değiştirmenin temellerini atacaktır.

''Bu insanları anlamıyorum!'' demek yerine, ''İnsanları nasıl daha iyi anlayabilirim?'' diye sorun kendinize.

''Nasıl daha iyi olabilirim?''
''Nasıl katkıda bulunabilirim?''
Doğru sorular, sizi doğru cevaplara götürecektir.

Bu yazımda sizlere daha güzeli girişimci olmak isteyenlere, çok güzel bir kitap öneriyorum. İçindeki bilgiler eminim girişimcilerin ya da kendini geliştirmek isteyenlerin ilgisini çekecektir. Kitaptan size satır aralarını yazıyorum. Okudukça sizde hak vereceksiniz.

Bir çok insanla sohbet ediyorum.
En sık duyduğum sözlerden biri ne biliyor musunuz?
'İhtiyacım var!'
'Para kazanmaya ihtiyacım var.'
'Kariyer edinmeye....'
'Araba almaya...'
'Tatile çıkmaya...'

Böyle düşünenlere kötü bir haberim var;
Hayat, doğrudan bizim ihtiyaçlarımıza göre çalışmıyor! Durmaksızın ihtiyacım var hissiyle yaşarsanız, bilinçaltınızda yoksunluk yaratırsınız. Oysa yaşam, olmak/ var olmak üzerinedir!

Hayat, hak etme yasasına göre çalışır.
Evren, oluş yasasına göre işler.

İhtiyaç duyduğunuz şey için durmaksızın ''İstiyorum'' demeyin. Ayağa kalkın ve 
''Hak ediyorum, bunun için hazırım'' deyin.
Siz adım attığınızda, hak ettiğiniz o şey de size doğru yola çıkacaktır.
Bunun için de bir hedefiniz, planınız ve yol haritanız olmalı.
Çünkü hiçbir varış tesadüf değildir.

Başarı sizce ne demektir?

Emekleriniz karşısında hayat, size istediğinizi veriyor.
Fark ettiğim şu ki insanlar, sadece hediyenin kendisine odaklanıyorlar, ona giden yola değil.

Yaşamda boşluk yoktur. Boşluk, yalnızca yerinde durduğunuzda oluşur. Dünya döndükçe ve sizler durdukça yaşamla aranız açılır. O sebeple şimdi ayağa kalkmalı, bir hedef belirlemeli ve o yöne doğru ilerlemelisiniz.

Mike Tyson'ın başarıları dünyayı kasıp kavurmaktadır. Hiçbir boksör önünde duramıyor; gücü, özel hayatı, sporculuğu, başarıları Onu her konuda yükseklerde tutuyordu...
Bir gün fırsatını bulan bir gazeteci, kendisine şu soruyu yöneltir. ''Başarınızın bu denli uzun ve kalıcı olması özel bir yaşam tarzı gerektiriyor olmalı. İnsanüstü bir durum gibi geliyor bizler için... Sürekli formunuzu korumak, her maça hazır olmak ve bir sonraki maçı kazanmanın planlarını yapmak... Böyle bir motivasyonu nasıl sağladığınızı ve bunu nasıl sürekli ayakta tutabildiğinizi bizimle paylaşır mısınız acaba?''

Soruyu sakince dinleyen Mike Tyson söze, herkes gibi kendisinin de bir insan olduğunu söyleyerek başlar ve şöyle devam eder.
''Başarıyı sürekli kılmak, tek bir şeyin üstesinden gelmekle ilgili değildir. Onu muhafaza ederken, üzerine daha önemlilerini eklemeyi de getirecektir. Kendinizle yetinmeye başladığınızda, azalmaya da başlarsınız.''


''Peki, hiç mi halsizlik yaşamıyorsunuz? Antreman yapmak istemediğiniz zamanlar da mı olmuyor?'' diye sorar gazeteci.

''Elbette oluyor'' der Tyson. ''İçimden gelmediği zamanlar soyunma odasının, çalışma alanının tüm ağırlığını, havasızlığını içimde hissediyorum''diye yanıtlar. 

Gazeteci, ''Peki, ne oluyor da o gün de antremanınızı tamamlıyorsunuz?'' diye sorar.

''Ne zaman antreman yapmaya isteksiz olsa, gücünü yeterli hissetmese ilk olarak rakibini düşündüğünü'' söyler Tyson.

''Bilirim ki, O antremanını her zamankinden daha istekli, daha planlı ve hareketli yapıyordur. Çünkü bir şampiyonun rakibi olmak bunu gerektirir. En az şampion kadar çalışması gerekir. Benim ise böyle bir lüksüm yok, ben her zaman bir şampiyondan daha fazla çalışmak zorundayım. '' der. Gazeteci, büyük bir dikkatle, ders gören bir öğrenci gibi Tyson'ı dinlemektedir.

''O sebeple en isteksiz zamanlarımda dahi rakibimden çok daha fazla çalışırım. Tam bitkin düşmek üzereyken bir yumruk daha atarım. Sonra bir yumruk daha... Çünkü bilirim ki en bittiğinizi hissettiğiniz anlarda, rakibinizden bir yumruk daha fazla atabilecek gücü kendinizde bulur ve atarsanız dünya şampiyonu olursunuz.''

Sizin en büyük rakibiniz kim?

İnsanın en büyük rakibi kendisidir.

Bu rakip, kimi zaman ataletiniz, kimi zaman yorgunluğunuz, kimi zaman isteksizlikleriniz veya ertelemelerinizolarak çıkar karşınıza. Ve siz bir şeyleri başarmak istiyorsanız her zaman dünkü halinizden biraz daha iyi olmak zorundasınız.

Mike Tyson, rakibi için salona adım atarken aslında bir önceki halinden daha iyi olmanın antremanını yaptığını dile getiriyor. Kendi iç dünyası ile mücadele veriyor.

Aslan ya da ceylan olmanızın bir önemi yoktur.

Yeter ki, güneş doğduğunda koşmak zorunda olduğunuzu bilin.

İstediğimiz bir hayatı yaşayabilmeyi nasıl mümkün kılabiliriz?

''Derin olan kuyu değil, kısa olan iptir.''  demiş Konfüçyüs.
Burada 'Gelecek' kuyu, 'İp' ise sizsiniz. Boyunuzun geleceğe erişebilmesi için önce ayağa kalmanız gerekmektedir.

Her kitap hazine ve bu kitapta okunmasın gereken kitaplardan. Tekrar görüşmek üzere...

09:15

PARA KAZANMAK SENİN ELİNDE

Yazar:

Mükemmel bir kitap daha tanıtıyorum. Bir kitap okudum hayatım değişti serisinden bir tane daha J

Yoksulluğa övgüde bulunmak için her ne söylenirse söylensin, zengin olunmadığı sürece gerçekten tanımlanmış ve başarılı bir hayat yaşamanın mümkün olmadığı gerçeği değişmeyecektir.

Zenginliği sağlıklı bir biçimde istemek açgözlülük değil, 
yaşam arzusunun ta kendisidir.

Eğer para kazanamıyorum çünkü X, bekar bir anneyim, hiçliğin ortasında yaşıyorum, ben bir aptalım gibi, düşüncelerle mali yaşamınızı mahvetmeyi başarabiliyorsanız, onlara inanmamayı da başarabilirsiniz.
İnançlarımız, düşüncelerimiz ve sözlerimiz yaşamda deneyimlediğimiz her şeyin kökenidir. İşte bu yüzden zihnimizde gezinenleri ve ağzınızdan çıkanları bilinçli bir biçimde seçmek, yapabileceğiniz en iyi işlerden biri olabilir.

Konfor alanınızın duvarları yaşam boyu biriktirdiğiniz favori bahanelerinizle dekore edilmiştir.

Ağzınızdan çıkan her şey hayatınıza girecektir.

 Düşünülmeyen hiç bir şey var olmaz.

Düşünceleriniz duygularınızı tetikler, böylece poponuzu kaldırıp harekete geçersiniz ve gerçekliğiniz değişmeye başlar.

Zenginlik zihniyetinden ustalaşmak; parayı ve parayla olan ilişkinizdeki gerçekliği zenginleştirecek biçimde düşünmeyi seçmek demektir.

Kendinizi ateşe atın. En büyük korkunuzun üzerine koşun. Hayallerinize doğru cesur ve büyük bir adım atın ve korkudan altınıza ediyor olduğunuz gerçeğinin sizi durdurmasına izin vermeyin.

Eşit derecede heyecan ve dehşet.

Beş parasızsanız ya da mali açıdan istediğiniz yerde değilseniz; emin olun dilinizin gelişmesi gerek.

Sahibim 
Yaratıyorum.
Minnettarım.
Eğleniyorum.
Yapabilirim.
Seçiyorum.
Seviyorum.

Kişisel gelişim aleminde bir şeyler dank edene dek tekrar tekrar duymanız gerekir.

Engelinizi bulduğunuzda ve ilerlemeniz gerektiğini fark ettiğinizde hemen hareket geçin.

Durum şu; Sürekli bize önlemler sunan, bize yaşamın ne kadar zor olduğunu hatırlatan, para kazanmanın güçlüklerini gözümüze sokan, yutabileceğimizden daha fazlasından uzak durmamızı söyleyen, ''Devam et'' demek yerine ''Dikkat et!'' diye bağıran bir korku toplumunun içinde yaşıyoruz.

Ya sevdiğiniz şeyi yaparsınız ya da para kazanırsınız; ya iyi bir insansınız ya da zengin; ya dünyaya yardım edersiniz ya da kendinize, ya tatile gidersiniz ya da kredinizi ödersiniz...

Yeterince istediğinizde sizi hiç kimse, hiç bir şey durduramaz.

Jim Carrey'nin Oprah Winfey Show'da 10 milyon dolar kazanmak ve başarılı bir oyunculuk kariyerine sahip olmak için zihinsel gücünü nasıl kullandığına dair anlattığı harika bir hikaye vardı. Carrey, insanları eğlendirmek istediğini her zaman biliyordu, çok erken yaşlarda plastik macun Silly Putty'den kendine bir maske bile yapmıştı. Bir komedi kulübündeki ilk gösterisine on beş yaşında çıktı. Ailesine yardım etmek için gündüz bir fabrika da çalıştığı, geceleri ise komedi kulüplerinde insanları güldürmeye çalışmak için liseyi bırakmak zorunda kaldığı ciddi iniş çıkışlar yaşadı. Beş parasız kaldı ve ailesiyle karavanda yaşamay başladı.Sonunda ünlü bir aktör olabilme hayalinin peşinden gitmek için Los Angeles'a taşındı. Carrey, beş parasız ve işsiz olmasına karşın, yönetmenlerin onunla ilgilendiğini hayal etmeye devam ettiğini söylüyordu.

İnsanların oyunculuğunu beğendiklerini söylediğini hayal ediyor, ben muhteşem bir aktörüm, endüstrinin güçlü insanları dışarıda bir yerde ve beni bekliyor gibi düşüncelere odaklanıyordu. Hırdavatçı dükkanında ya da başka bir yerde hayranlarının saldırısına uğramadığı halde , böyle kendini daha iyi hissediyordu.

Aynı zamanda kendine, oyunculuk hizmetleri için tarihi üç yıl sonrasını gösteren bir de on milyon dolarlık bir çek yazdı. O çeki yıllarca cüzdanında taşıdı. Karşısına başka komedi gösterisi ve film seçeneği çıksa da hiçbiri kariyerine ya da maddi durumuna hayalindekileri getirmiyordu. Fakat o inanmaya devam etti, kendini ve ailesini zenginlikler içinde düşledi; Başarı duygusunu körükledi, deliler gibi çalıştı ve özetlemek gerekirse, cüzdanındaki çekin tarihinden tam da bir gün önce Salak ile Avanak filmindeki rolü kapıp oyunculuk hizmeti için tam 10 milyon dolar aldı.

İstediğimizi düşünebiliriz, ancak düşüncelerimizin parasal gerçekliğimizi yarattığını unutmamalı ve bu sorumluluğu almalıyız.

Başarı şartlarla değil, sizin kim olduğunuzla ilgilidir.

Özgürlüğün anahtarı farkındalıktır.

Kitapta altını çizdiğim ve yazmak istediğim çok yer. Çok uzun bir yazı olur diye yazamıyorum. Okunması gereken bir kitap. Benim gibi sizde zengin olmaya kafayı taktıysanız sizde okuyun.

Tekrar görüşmek üzere..... 


21:24

ZENGİNLİĞE GİDEN YOL

Yazar:
Bir kitap okudum hayatım değişti serisi için güzel bir kitap önerim var size. Ben okudum ve en çok ikna becerileri ve satış bilgileri ilgimi çekti. Her okuduklarımız farklı bir bakış açısı getirir ‘Zenginliğe giden yol’’ da öyle bir kitap…

Hayatın yavaş yavaş değişmeye başlayacak.

Finansal özgürlüğe nasıl sahip olacağınızdan bahsediyor.

Benim param ben uykudayken benim için kazanmaya devam ediyor. İşte bu finansal özgürlükten gelir.

Okul bitti ve işe girdik, para kazanıyoruz o parayı nasıl kullanmamız gerektiğini öğretilmedi.
Bu nedenle 3.000 TL kazanan memurda, aylık 20.000 TL kazanan doktorda hayatlarının sonlarına yaklaştıklarında borç batağında oluyor. Asıl zenginlik ne kadar kazandığımız değil, maddi anlamda ne kadar özgür olduğumuzdur.

Borçlar birikti kredi kartları limitleri doldu. Onları ödemek için daha çok çalışmanız gerekecek.

Finansal olarak özgür mü? Yoksa karın tokluğuna mı çalışmak istiyorsunuz?
Kim köle olmak ister değil mi?

Harcadığınız her kuruş aslında yatırımdır. Mesela yediğiniz yemek sizi en fazla bir gün tok tutar. Bu size bir günlük kazanç sağlar. 

Tüm paranızı yemeklere veya gezmeye yatırmayın.

Kazandığınız parayı size para kazandıracak başka şeylere de yatırırsanız bu sizi zengin yapacaktır. 

Bizlere her zaman para biriktirerek günün birinde zengin olacağımız söylendi ama siz hangi milyonerin 'Para biriktirerek buralara geldim.'' diye yaşam hikayesini dinlediniz.

Tam tersi ne kadar çok para harcadıklarını daha sonra dibe çöküp nasıl buralara geldiklerini anlatırlar. 

Düşünün, köşeye bir miktar para ayırdınız. Yatırım yapmak için ve iyi bir araştırma yapıp parayı neye yatıracağınızı seçtiniz. Sonraki ay hem maaşınız ve bu işten gelen para daha büyük bir miktar para elde etti. İşte bu ay önceki aydan daha fazla paranız var. Artık bu para ile daha çok kazanmak için daha fazla harcayabilirsiniz. Bir sonraki ay bir önceki aydan daha fazla kazanabilirsiniz.

Paranın bile satın alamayacağı şey var ise o da tecrübedir. Bir sonraki ay yatırımınızı neye yapacağınızı tecrübe ederek öğrenebilirsiniz.

Çoğu insanın borçlar içinde ölmesinin asıl sebebi tüm parasını hayatı boyunca ona para kazandırmayacak şeylere yatırmasıdır. 

Çoğu insan daha çok maaş aldığında daha çok zengin olacağını sanıyor. Aslında bir bakıma öyle daha çok maaş daha çok yatırım demektir.

Ne kadar zengin olduğumuzu ne kadar maaş aldığımız değil, finansal özgürlüğe ne kadar sahip olduğumuz belirler.

Seçimlerinin seni zengin yapacak hayatı değerlendir.

Aslında bir işe para yatırmadan daha önemli bir şey varsa o da zaman yatırmaktır.

Sadece para harcamak yetmez zamanınızı da harcamalısınız ki riski de sıfıra düşürürsünüz. 

Asıl riskten bahsedenler paralarını kontrol sahibi olmadıkları şeylere harcıyorlar. Mesela; borsa, yatırım fonları, bitcoin.....

Hiçbir zaman tatmin olmayın. Sınırlarınızı zorlayın. Forbes dergisinin en üstüne çıkmadan pes etmeyin. Paranızı büyütmek için daha fazla yatırım yapın. 
Asıl olay zirvede, Orası her zaman özel insanlara aittir.

Ülkenizin size ihtiyacı var. Çünkü siz ne kadar kazanırsanız o kadar çok vergi alacak ve işleriniz büyüdüğü için yeni iş imkanları oluşturacaksınız. Çoğu insanın karnını doyurmaya ihtiyacı var. O yüzden siz siz olun zirveye oturana kadar hiç durmayın. 

Eğer zengin olmak, finansal özgürlüğe ulaşmak ve insanlara bir şeyler satmak istiyorsanız yapabileceğinize inanmalısınız.
Beyniniz inanmadığınız düşünceyi gerçekleştiremez.

Bir düşünün, her zaman başkalarının zengin olmasında yardımcı oldunuz, onun için çalıştınız. Bunun yerine tüm enerjinizi kendi tasarladığınız bir projeye verdiğinizi hayal edin.

Yapman gereken, tutkun olan bir şeyi veya yeteneğin olan bir şeyi ürün haline getir, insanlara satın alabilecekleri ürün sun.

Zenginliğe giden yol kitabını satın almak için @bilyonersin ulaşabilirsiniz...



07:27

Dostum Para

Yazar:

Sizi paranızın kıymetini bilmeye davet ediyorum.



Mükemmel bir kitap ile geri döndüm. Benim blogumu okuduğunuzda şöyle söylemeli kişiler 'Bir blog okudum hayatım değişti.' İşte doğru adrestesin. Mükemmel kitap önerileri ve mükemmel özetleri blogumu takip edin.

Para kazanmak için istemediğiniz şeyleri yapmadığınızda ve para olmadığı için istediğiniz şeyleri yapmaktan vazgeçmediğinizde  ekonomik özgürlük kazanılmıştır.

Refah bilincinin size her defasında para yaratacağını göreceksiniz. Duygusal olarak güvence hissi ile müthiş bir özgüven sağlar.
Çok çalışmanın zenginliğin nedensel faktörlerinden biri olarak görülmesi tanımlayabildiğim en popüler mittir. Okuduğum istatistikler ise bunu desteklememektedir. Zengin insanlar fakir insanlardan çok daha az çalışmaktadır.

Tüm zenginlik insan zihninde yaratılır.

Bu da şu anlama gelir; her durumda zenginlik yaratan nedensel faktör düşüncedir. Para kağıt, metal ve sayılardan oluşur –ki bunların tamamı etkisizdir ve hiçbir yaratıcı değeri yoktur. 

Zihninizi kontrol etmeyi öğrenmek, onaylanmalar yaparak zihninizi çalıştırmayı öğrenmek, zihninizi başlıca engellerden kurtarmak, para hakkındaki rahatsız edici duygulardan kurtulmak ve hayal gücünüzü daha iyi kullanmayı öğrenmek zenginliğe acılan kapının anahtarıdır. En basit söylem ile zenginliğinizi arttırmak için düşüncelerinizin kalitesini arttırmanız gerekmektedir.

-para hakkındaki düşüncelerinizin kalitesini arttırmak, kendiniz ile ilgili düşüncelerinizin kalitesini arttırmak ve para kazanmak için yaptığınız şeyler hakkındaki düşüncelerinizin kalitesini arttırmaktır.
Yaşam kalitenizi arttırmamızı sağlayabilmek için genel olarak uygulanabilir  fikirler üretmektir.

Hayatınız, düşüncelerinizle düzene girmektedir.

Öneri kuralı kendinize ‘’ Hayatımı istediğim şekilde yaratabilmek için ne düşünmeyi arzulamalıyım?’’ diye sormaktadır.
Kendi kendinize ‘’ İstediğim şeye sahip olabilmek için ne yapmalıyım?’ diye sormalısınız.

-olmak, yapmak ve sahip olmak istediğiniz her şeyin bir listesini yapın.

En fazla sorun yaratan düşünceler hayatta kalma ve güvende olma hissi ile ilgili düşüncelerdir.

İsteseniz de istemeseniz de gelirinizi arttırmanın en pratik yolu nefesinizi kontrol etmekten geçer.

Nefes alıp vermenin gücünü size göstermesi açısından basit bir egzersiz yapmanızı öneririm. Gevşemiş bir pozisyonda yere yatıp gözlerinizi kapayın. Ağzınızdan 20 kere orta hızda nefes alıp verin. Süreğen bir ritim içinde nefes alış verişleriniz arasında bağlantı olmasına dikkat edin. Daha sonra 4 kere uzun uzun ve zorlanmadan nefes alıp verin. Sonra önceki gibi 20 kere orta hızda nefes alıp verin ardından yine 4 kere uzun nefes alın ve bu şekilde devam edin. Birkaç dakika içerisinde bir vivation seansının keyfine ait ipuçları yakalayacaksınız. Alacağınız bu keyif muhtemelen hayal edebileceğinizden daha fazla olacaktır.

Kendi geçmişinizdeki belirgin olayları çözmeye başladığınızda –doğum ve ebeveynlerle ilgili olaylar- hiçbirinin önemli şeyler olmadığını fark edeceksiniz. Olaylar ne kadar korkunç olursa olsun geçmişte kaldı, bitti. Bu olaylar sonucunda bastırılmış olan duygularınızı açığa çıkartmak, hayat hakkında edindiğiniz kuralları ve fikirleri ortaya koymak en önemli şeydir. Zihnimize bilinçsizce yerleştirdiğimiz kuralları bilinçli bir şekilde değiştirene kadar zihnimiz bu kuralları hayata geçirme eğilimi gösterir.

Eğer daha fazla kazanmak ve biriktirmek istiyorsanız, mali işlerinizi daha profesyonelce idare etmelisiniz.

Çiftlerin çoğu, para hakkında doğrudan ve dürüstçe konuşmayı beceremez. ‘para hakkında konuşmak her zaman kavga sebebidir'' sıkça duyduğum bir yorumdur.

Paranızın tamamını ortak hesapta tutmak her harcamayı potansiyel bir kavga gerekçesine dönüştürür. Eşler yargılanmadan ya da açıklama yapmadan harcayabilecekleri veya yatırım yapabilecekleri kendi paraları olması konusunda anlaşma sağlayabilmişlerse, ters düşme olasılığı büyük oranda azalır.

Çocuklara kendi paralarını idare etmeyi öğretin. Sabit bir gelir elde etmeye başlamadan önce farklı mesleklerde iş tecrübesi edinmelerine izin verin. Böylece para harcamak ve tasarruf konularında kendi yaptıkları hatalardan ders alma fırsatları olacaktır. Çocukların doğal bir satış yetenekleri vardır. 

Napoleon Hill 'Düşün ve zengin ol'' adlı kitabında şöyle yazmıştır.

''Müsrif başarılı olamaz çünkü sonsuza dek yokluk bilincinin korkusu ile yaşar. Gelirinizin belirli bir yüzdesini bir kenara koyarak düzenli tasarruf yapabilme alışkanlığını kazanın. Bankadaki para insana çok büyük bir güven hissi verir... Para olmadan size ne önerilirse onu almak zorunda kalırsınız ve bununla mutlu olmaya çalışırsınız.''

Aşar vergisi Atalardan kalma bir refah kuralıdır. Aşar vergisi düzenli olarak gelirinizin yüzde 10'unu vermeyi gerektirir. Sizin paraya olan ihtiyacınızdan kurtulmanıza yardımcı olur.

Başarılı bir birikimci olmadan önce borçlarınızın tamamen kapanmasını beklemeyin.

Kitapta çok fazla bölüm var, yazmak istediğim. Ama şimdilik bu kadar. Tekrar görüşmek üzere Hoşçakalın...

  




18:09

Hayattaki Amacınız

Yazar:

Amacı olmayan bir insanın motivasyonu da olamaz. Kişinin hayatı, bilinçli ya da bilinçsizce seçilmiş olsa da amaçlarının ve hedeflerinin bir ifadesidir. Amacınızı açık olarak tanımlamak için;

1- Kendinizde beğendiğiniz karakter özelliklerinin bir listesini yapın. 10 ya da 20 tane özellik yazın. 
Örnek: espri anlayışım, aileme duyduğum sevgi, hizmet etme arzum.

2- Karakter özelliklerinizin içinden tercih ettiğiniz 4 ya da 5 tanesini seçin.

3- Bu 4 ya da 5 özelliği esas alarak, bunları ifade ederken keyif alacağınız 10 ya da 20 tane cümle yazın.
Örnek; yazmak, konuşmak, çocuklarımı gezmeye götürmek. 

4- Yaptığnız bu listeden 4 ya da 5 tanesini seçin.

5- İdeal dünya hakkındaki görüşlerinizi anlatan en fazla 25 kelimelik kısa bir yazı yazın. Bu görüşlerinizi şimdiki zamanla ve olumlu cümlelerle yazın.

6- Aşağıdaki formatta bunların hepsini tam bir cümle haline getirin.

Hayatımın amacı............................ (4. basamaktaki basamaktaki favori özellikleri yazın.) vasıtasıyla........................................ (2. basamaktaki özellikleri yazın.) kullanmak ve böylece ................................. (ideal dünya ile ilgili görüşünüzü yazın.

Örnek: 

Hayatımın amacı ifade özgürlüğümü, cesaretimi, espri anlayışımı, merakımı ve özgürlüğüme düşkünlüğümü kullanarak öğretmek, yazmak,seyahat etmek, öğrenmek, insan düşünce ve davranışlarını araştırarak herkesin hayatta en çok istediği şeyi yapabilmesini sağlamaktır.

Hayat amacınız kendi değerlerinizden türetilerek ifade edilebilir. Bu nedenle amacınızın net bir şekilde tanımlayabilmesi için çatışan değerlerinizi çözümlemek adına çok dikkatli üzerinde düşünmek gerekebilir. Amacınızı net bir şekilde belirlemeniz hedeflerinizi tanımlamada   ve karar vermenizde yardımcı olur. Hayat amacınızı netleştirmezseniz, aldığınız tüm eğitim ve kendinizde gerçekleştirdiğiniz tüm ilerlemeler sizi başka birinin amacına hizmet eden daha üretken bir köle haline getirmekten başka bir işe yaramaz.

Bu yazı Dostum Para kitabından alındı.

Ve son olarakta mükemmel bir şekilde anlatan Ahmet Şerif İzgören videosunu izleminizi tavsiye ederim. 



Görüşmek üzere.... Hoşcakalın.





19:01

HAYATA MAKAS ATMAK

Yazar:



Kitap hakkında düşüncem çok samimi bir dille anlatıldığı. Gerçek bir yaşam hikayesi okuyorsunuz. Bunu hissediyorsunuz. Şükrü Dudu’nun hayatı, bütün tecrübeleri, tavsiyeleri. İş yeri kurmak isteyen biri olarak bana çok şey kattı diyebilirim. Marka olmak isteyenlere yazılmış. Okunmaya değer bir kitap olmuş. Şiddetle tavsiye ederim. Kitaptan edindiğim bilgileri benim için kıymetli sözleri sizler içinde paylaşıyorum.

Ne kadar zor şartlarda büyürsen büyü, eğer yeterince güçlü bir şekilde ister ve yılmadan azimle ilerlersen, hayalini kurduğun noktalara ulaşabilirsin. Hatta, o hayaline ulaşamazsan bile, o yolda ilerlerken kazandığın karakter gücüyle, başka şeyleri de başarırsın.
Bizi zirveye ulaştıran ortak kelimeler hep aynı, hayal kurmak, dinlemek, öğrenmek, geldiği yeri bilmek ve işe herkesten önce gelip geç çıkmak.

Hayatımın her döneminde işini benden daha iyi yapanları gözlemlemek bana maddi manevi kazanç getirdi.
Hayal kurmak çok önemli. Hayal kurmadan istediklerinizi gerçekleştiremezsiniz. Kim ne ile mutlu ise onu yapsın.

Hayat zor!

Fabrika çocuğu olarak doğanla, tamirci çocuğu olarak doğanın hayatları arasındaki uçurumu biliyorum ama pes etmek yok! Çünkü fakir de zengin de başarıya eşit mesafededir. Ne demek istiyorum?
Güzel bir atasözümüz var: ‘’Zengin yer sütlaç, fakir yer bulamaç. Sabah kalkınca, o da aç, öbürü de aç.’’ Hepimiz sabah aç uyanıyoruz. Parası olmayanın azmi varsa o da başarır. Azim ve çalışkanlıkta bir servettir ve mirasyedininkinden daha kalıcı olur.
Çok çalışmak, hayatı böyle yaşamak bana bir şekilde huzur da veriyor. Çalışıp çabalayarak bir yere gelmek çok önemli. Şunu bilin, hiçbir başarı şansla ya da tesadüfle yakalanmıyor. Şansla gelen de, kalıcı olmuyor. Bütün başarıların arkasında acılı gözyaşları, büyük bir özveriler, büyük bir gayret ve çalışkanlık var.
Bilgi, en büyük güçtür.

Hayatım boyunca bana para veren olmadı.

‘’Şans en çok hareket edenden yanadır.’’
                               Atatürk

Şans bence işini en iyi yapandan yanadır. Şansını sen yaratırsın.
Alınganlık, kırılganlık, ego, kindarlık gibi kelimeleri de çöpe attım. Biliyorum çok zor ama bir deneyin. Bu kelimeleri hayatınızdan çıkardığınızda ne kadar mutlu olduğunuza inanamayacaksınız.
İnsan hayatında bazı kırılma noktaları vardır.

Kendime olan güvenim işimi doğru, kaliteli ve çok iyi yapmamdan kaynaklanıyor. İşinizi doğru yaparsanız, risk almada daha cesur davranabilirsiniz. Marka olmak istiyorsanız da riske girmek zorundasınız. Bir müşterim vardı. Kozmetik işindeydi. Bana şöyle demişti: ‘’Biz fabrikada ürün üretiyoruz, mağazada özgüven satıyoruz.’’ Ne kadar doğru bir tespit. ‘’Ürünü kullandım, böyle iyi görünüyorum.’’ Dedirtmek gerek insanlara.  Apple, iphone telefonun tanesini 150 dolara mal ediyor ama 1500 dolara satıyor. Deli mi bu kadar insan? Olay şu ki, şirket koyduğu o markayla insanlara bir statü veriyor, önemli ve değerli hissettiriyor.

Marka olmak söz vermektir.

Çünkü ben bir markayım ve müşteriyi mutsuz ya da mağdur edecek hiçbir olumsuzluğa izin vermem.

Marka olmak, işinin starı olmayı gerektirir.

Marka olmak için yenilikleri rakiplerinizden önce keşfedip bir an önce uygulamaya başlamalısınız.

Marka denilince aklıma ilk gelen GÜVEN, ikincisi de PRESTİJ dir.
Marka olmak, stil sahibi olmakla da ilgilidir.

Marka olmak, hak ettiğin parayı da getirir. Bir işletmenin başarısı müşteri artışıyla ölçülür.

İşin ilk sırrı ticari, gerçekleri kabul etmekse, ikinci sırrı da gereklerini yerine getirmek. Saç kesiminin yeterli olmadığını görünce ne yaptım? Bakım ürünlerine yöneldim.

Çığır açmak istiyorsanız sadece size ait olan özellikler yaratmalısınız.

Bende daha iyisi için kendi kendim ile yarışıyorum.
İyi bir aileye sahip olmanın iş hayatında başarıyı getirdiğine inananlardanım.

Anne ve babasının hayır duasını almayan bir insanın hayatta başarılı olması bence mümkün değil.

İşyerinde huzur başarının önemli anahtarlarından biri.
Bir yere gittiğinizde kıyafetlerinizle karşılanırsınız. Kim ne derse desin, temiz ve düzgün giyinmek çok önemli. Bir insanın dışı kötüyse içi de kötüdür. Ben buna inanır, bunu söylerim.

Gerçekten boşuna dememişler, ‘’Bir insanın kendine verdiği zararı yedi düvel bir araya gelse veremez.’’ Diye. İnsan düşebilir, şoke olabilir, güvendiği insanların ihanetine uğrayabilir ama gerçekten önemli olan düşmekten sonra kalkmasını bilmek.

Hayatta başarı için çalışmaya hatta çok çalışmaya inanıyorum.  Yetenek önemli bir silah ancak çalışmakla geliştirilince başarıya dönüşüyor.

İş hayatında da özel hayatınızda da bir maraton koşucusu gibi olmalısınız. Hiç durmadan hayatla mücadele etmelisiniz.
Yetenek ancak çalışmakla büyür.

Ufkunuz açık olursa kazancınızda açık olur.

Paylaşmayı siz bilmezseniz hayat size acı bir şekilde öğretir.
Net bir görev dağılımı, işverenin de yükünü önemli bir şekilde azaltıyor. İşini iyi yapmak, kaliteli yapmak istiyorsan kafan rahat olacak. Sorumluluk ver, görev dağılımı yap, denetle ama asla bütün işleri tek başına yapmaya çalışma.

Benim özet geçmem gerekirse önemli olanlar Önce İnsan olmak işinde KARARLI olmak, KALİTELİ işler yapmak, Güleryüzlü olmak ve YENİLİKLER getirmek ilkler yaratmak, iyi bir iş yeri açma için gerekli olanlar diyebilirim.  Kitaptan çıkarımım yani sizde okuyun sizinle de konuşalım.

 Siz ne düşünürdünüz?