#PATRONKIZ





Patron Kız olmak için çok sebep veren bir kitap; mesela içinden size bir cümle, Özgürce yaşamak, özgürce seyahat etmek ve dokuz-beş hayat tarzının dışında var olmak.... Gerçekten güzel bir sebep.

Yapmak istediğiniz ve kötü olmadığınız bir şey bulun, sonra o şeyden hayatınızı kazanmanın bir yolunu düşünün. En iyisi olun.

Ve çok beğendiğim bir yazsısı daha; 

Parayı materyalist insanlar için materyalist bir arayış olarak gördüm ama zamanla paranın pek çok açıdan özgürlük anlamına geldiğini öğrendim. Finansal durumunuzu kontrol etmeyi öğrendiğiniz zaman başka bir yere gitme lüksünüz olmadığı için nefret ettiğiniz bir işe, bir yere ve ilişkilere mahküm kalmak zorunda olmadığınızı görürsünüz. Paranızı idare etmeyi öğrenmek, yapacağınız en önemli şeylerden biridir. Finansal olarak iyi bir noktada olmanız size pek çok kapıyı açabilir. Kötü bir noktada olmak suratınıza tokat gibi inebilir.  

Sahip olduğunuzdan daha fazla para harcamayın.

Ürünleri onlar için ödediğinden daha yüksek fiyata sat ve harcadığından daha fazla biriktir. 
Bir şey almayı çok istediğin zaman o yeni ayakkabıların gıcır gıcır 20 dolarlık banknotlardan yapıldığını düşün. O 20 dolarlar kaldırımda kirlenince iyi görünüyor mu? Hayır, görünmüyor. Çünkü para bankada, ayaklarında durduğundan daha güzel durur.

Siz bir şeye inanırsanız başkaları da inanır. Kendiniz inanmazsanız başka birini sizin müthiş ve harika olduğunuza inandıramazsınız.

Hepimizin hayallerinizi gerçekleştirme niyetinde olduğuna gerçekten inanmakla birlikte, evrenin şartları hazırlaması ve kafasına göre takılması için o odadan çıkmanız gerektiğini de düşünüyorum. 

Ayrıca olumsuz şeylere çok fazla odaklanarak hayatınızdaki olumlu şeyleri görmezlikten gelmeye, hatta kaybetmeye başlayacağınıza da inanırım. Bu hem insanı tüketir hem de çok büyük bir zaman kaybıdır.

Hayatınızdaki olumlu şeylere odaklandığınızda ne kadar çok olumlu şeyin gerçekleşmeye başladığını görüp şaşıracaksınız. 

Hayat kendinizi bulma meselesi değildir. Hayat, kendinizi yaratma meselesidir.
                                George Bernard Show

Bir #Patronkız olarak karşılacağınız en büyük zorluk, bir işe sonuçlara çok bağlanmadan balıklama dalmak olacak. Amacınız tecrübe, bakış acısı ve bilgi edinmek olduğunda başarısızlık bir ihtimal olmaktan çıkar. 

Hayatta ne olursanız olun, başka insanların sizin hakkınızda ne düşündüklerine kafa yormaktan vazgeçerek çok zaman kazanabilirsiniz. Sizi farklı kılan her şeye sahip çıkın.

Yapılacak en önemli şey risk almaktır. Atılımlar risklerle gerçekleşir ve büyük değişimler sizi yepyeni yerlere taşıyıp fırsatlar yaratır. Gerçekten korkutucu ve sinir bozucu olabilirler ama bu sizi konfor alanınızdan çıkardıkları anlamına gelir.

Başarılı bir iş yönetiminin anahtarı bedava pazarlamanın yolunu bulmaktır. Bir numaralı kural mı? Çok basit: İŞİNİ İYİ YAP!!!

İkinci kural: Sözünüzü tutun!!
Üçüncü kural: Müşterilerinize paylaşacak bir şey verin. Slogan...

İş kurmak ciddi bir kişisel özveri gerektirir. Bir iş kuracaksanız uzun süre meteliksiz kalma ihtimalini hesaba katın.

Hayallere atılan ilk adımın muhtemelen küçük bir adım olacağını bilin.

Mevcut sistemin en kötü kısımlarını reddeden insanların başarma ihtimalleri daha yüksek...

Girişimci olmadan 'girişimci' olamazsınız.   
Girişimci insanlar yaptıklara şeye tutkuyla bağlıdır, risk almakta sıkıntı yaşamazlar, hataları geride bırakıp ilerlemekte hızlıdırlar. 

Başkaları ile değil kendiniz ile yarışın....

Her şeye sahip olamazsınız ve hiç bir şey kolay değil. Fedakarlıklarda bulunacaksınız, yüzüstü bırakılacak, başarısız olup sil baştan başlayacaksınız. Kalp kıracaksınız, can acıtacaksınız ama kalbiniz kırıldığında parçaları toplayıp yola devam etmeyi de öğreneceksiniz. Ancak zor, imkansız anlamına gelmez; bu evrende kontrol edemeyeceğiniz sayısız şey arasında kontrol edebileceğiniz bir şey varsa o da ne kadar çabalayacağınız ya da ne zaman pes edeceğinizdir.

Dünyanızı santim santim siz yaratırsınız.

İçinde yaşadığımız bu çılgın, kaçık evren hayli eğlenceli bir yer ve burada çok kısa zamanımız var. #Patronkız

Unutmayın ki o ikinci el mağzalarında elimin değmediği tek bir giysi kalmadı. Siz de kendi hayatınızda bunu yapmalısınız.

Ruhumu ezmeye çalışan ilk kurnaz Ebay satıcısı yüzünden dursaydım muhtemelen hala almaya gücümün asla yetmeyeceği ayakkabıları satıyor olurdum. Dinlemeye başlarsanız kalbiniz doğru yolu en başından beri bildiğini görürsünüz.

Sophia Amoruso NASTY GAL'İN kurucusu (Edepsiz Kız)



3 yorum:

  1. Bunun dizisini izledim harikaydı ama 1 sezondu tadı damağımda kaldı :(

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Aynen benimde canım. Kitabında çok daha farklı olaylar var. Tavsiye ederim.

      Sil
  2. Merhaba. Dizisini izleyip çok sevmiştim, henüz kitabı okumadım. Büyük blog takip etkinliğinden geldim, bloğuma beklerim.

    YanıtlaSil