HAYATA MAKAS ATMAK




Kitap hakkında düşüncem çok samimi bir dille anlatıldığı. Gerçek bir yaşam hikayesi okuyorsunuz. Bunu hissediyorsunuz. Şükrü Dudu’nun hayatı, bütün tecrübeleri, tavsiyeleri. İş yeri kurmak isteyen biri olarak bana çok şey kattı diyebilirim. Marka olmak isteyenlere yazılmış. Okunmaya değer bir kitap olmuş. Şiddetle tavsiye ederim. Kitaptan edindiğim bilgileri benim için kıymetli sözleri sizler içinde paylaşıyorum.

Ne kadar zor şartlarda büyürsen büyü, eğer yeterince güçlü bir şekilde ister ve yılmadan azimle ilerlersen, hayalini kurduğun noktalara ulaşabilirsin. Hatta, o hayaline ulaşamazsan bile, o yolda ilerlerken kazandığın karakter gücüyle, başka şeyleri de başarırsın.
Bizi zirveye ulaştıran ortak kelimeler hep aynı, hayal kurmak, dinlemek, öğrenmek, geldiği yeri bilmek ve işe herkesten önce gelip geç çıkmak.

Hayatımın her döneminde işini benden daha iyi yapanları gözlemlemek bana maddi manevi kazanç getirdi.
Hayal kurmak çok önemli. Hayal kurmadan istediklerinizi gerçekleştiremezsiniz. Kim ne ile mutlu ise onu yapsın.

Hayat zor!

Fabrika çocuğu olarak doğanla, tamirci çocuğu olarak doğanın hayatları arasındaki uçurumu biliyorum ama pes etmek yok! Çünkü fakir de zengin de başarıya eşit mesafededir. Ne demek istiyorum?
Güzel bir atasözümüz var: ‘’Zengin yer sütlaç, fakir yer bulamaç. Sabah kalkınca, o da aç, öbürü de aç.’’ Hepimiz sabah aç uyanıyoruz. Parası olmayanın azmi varsa o da başarır. Azim ve çalışkanlıkta bir servettir ve mirasyedininkinden daha kalıcı olur.
Çok çalışmak, hayatı böyle yaşamak bana bir şekilde huzur da veriyor. Çalışıp çabalayarak bir yere gelmek çok önemli. Şunu bilin, hiçbir başarı şansla ya da tesadüfle yakalanmıyor. Şansla gelen de, kalıcı olmuyor. Bütün başarıların arkasında acılı gözyaşları, büyük bir özveriler, büyük bir gayret ve çalışkanlık var.
Bilgi, en büyük güçtür.

Hayatım boyunca bana para veren olmadı.

‘’Şans en çok hareket edenden yanadır.’’
                               Atatürk

Şans bence işini en iyi yapandan yanadır. Şansını sen yaratırsın.
Alınganlık, kırılganlık, ego, kindarlık gibi kelimeleri de çöpe attım. Biliyorum çok zor ama bir deneyin. Bu kelimeleri hayatınızdan çıkardığınızda ne kadar mutlu olduğunuza inanamayacaksınız.
İnsan hayatında bazı kırılma noktaları vardır.

Kendime olan güvenim işimi doğru, kaliteli ve çok iyi yapmamdan kaynaklanıyor. İşinizi doğru yaparsanız, risk almada daha cesur davranabilirsiniz. Marka olmak istiyorsanız da riske girmek zorundasınız. Bir müşterim vardı. Kozmetik işindeydi. Bana şöyle demişti: ‘’Biz fabrikada ürün üretiyoruz, mağazada özgüven satıyoruz.’’ Ne kadar doğru bir tespit. ‘’Ürünü kullandım, böyle iyi görünüyorum.’’ Dedirtmek gerek insanlara.  Apple, iphone telefonun tanesini 150 dolara mal ediyor ama 1500 dolara satıyor. Deli mi bu kadar insan? Olay şu ki, şirket koyduğu o markayla insanlara bir statü veriyor, önemli ve değerli hissettiriyor.

Marka olmak söz vermektir.

Çünkü ben bir markayım ve müşteriyi mutsuz ya da mağdur edecek hiçbir olumsuzluğa izin vermem.

Marka olmak, işinin starı olmayı gerektirir.

Marka olmak için yenilikleri rakiplerinizden önce keşfedip bir an önce uygulamaya başlamalısınız.

Marka denilince aklıma ilk gelen GÜVEN, ikincisi de PRESTİJ dir.
Marka olmak, stil sahibi olmakla da ilgilidir.

Marka olmak, hak ettiğin parayı da getirir. Bir işletmenin başarısı müşteri artışıyla ölçülür.

İşin ilk sırrı ticari, gerçekleri kabul etmekse, ikinci sırrı da gereklerini yerine getirmek. Saç kesiminin yeterli olmadığını görünce ne yaptım? Bakım ürünlerine yöneldim.

Çığır açmak istiyorsanız sadece size ait olan özellikler yaratmalısınız.

Bende daha iyisi için kendi kendim ile yarışıyorum.
İyi bir aileye sahip olmanın iş hayatında başarıyı getirdiğine inananlardanım.

Anne ve babasının hayır duasını almayan bir insanın hayatta başarılı olması bence mümkün değil.

İşyerinde huzur başarının önemli anahtarlarından biri.
Bir yere gittiğinizde kıyafetlerinizle karşılanırsınız. Kim ne derse desin, temiz ve düzgün giyinmek çok önemli. Bir insanın dışı kötüyse içi de kötüdür. Ben buna inanır, bunu söylerim.

Gerçekten boşuna dememişler, ‘’Bir insanın kendine verdiği zararı yedi düvel bir araya gelse veremez.’’ Diye. İnsan düşebilir, şoke olabilir, güvendiği insanların ihanetine uğrayabilir ama gerçekten önemli olan düşmekten sonra kalkmasını bilmek.

Hayatta başarı için çalışmaya hatta çok çalışmaya inanıyorum.  Yetenek önemli bir silah ancak çalışmakla geliştirilince başarıya dönüşüyor.

İş hayatında da özel hayatınızda da bir maraton koşucusu gibi olmalısınız. Hiç durmadan hayatla mücadele etmelisiniz.
Yetenek ancak çalışmakla büyür.

Ufkunuz açık olursa kazancınızda açık olur.

Paylaşmayı siz bilmezseniz hayat size acı bir şekilde öğretir.
Net bir görev dağılımı, işverenin de yükünü önemli bir şekilde azaltıyor. İşini iyi yapmak, kaliteli yapmak istiyorsan kafan rahat olacak. Sorumluluk ver, görev dağılımı yap, denetle ama asla bütün işleri tek başına yapmaya çalışma.

Benim özet geçmem gerekirse önemli olanlar Önce İnsan olmak işinde KARARLI olmak, KALİTELİ işler yapmak, Güleryüzlü olmak ve YENİLİKLER getirmek ilkler yaratmak, iyi bir iş yeri açma için gerekli olanlar diyebilirim.  Kitaptan çıkarımım yani sizde okuyun sizinle de konuşalım.

 Siz ne düşünürdünüz?

7 yorum:

  1. Muhtemelen gençsindir o yüzden bu tür kitaplar ilgini çekebilir ama benim gibi yaşlılar için uygun mu bilemedim🤣🤣🤣

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Genç kalmak en iyisi :) Kitap okurken ilgi alanlarımızdan seçmek daha önemli bence Herkesin demesine göre her kitap okunmalı fikrine katılmıyorum. Ben kişisel gelişim yada biyografi seviyorum. En güzeli hayat tecrübesi :)

      Sil
  2. Bu güzel paylaşım için teşekkürler Alev. Blogumu ziyaret etmişsin, mutlu oldum, hoş geldin. Sevgilerimle :))

    YanıtlaSil
  3. Açıkcası kitabı okumuş gibi oldum.😊 Söylediğiniz gibi insanın yoluna ışık tutacak bir çok değerli ifadeler varmış.
    "Paylaşmayı siz bilmezseniz hayat size acı bir şekilde öğretir" - ne kadar güzel söylenmiş. Bizimle de paylaştığınız için çok teşekkür ederiz❤

    YanıtlaSil