Düşün ve Zengin Ol NAPOLEON HILL


Hayattaki hedeflerimizi ancak arzulanan bir hedef ile yönlendirirsek gerçekleştirebiliriz.

Pek çoğumuz servet ve finansal bağımsızlık istiyoruz. Ancak tek başına istemek hedeflerimize ulaşmamıza yardımcı olmayacak. Zengin olmak ve hayallerimizi gerçekleştirmek istiyorsak, içimizdeki arzulanan hedefi tanımamız gerekir.

Örneğin, Thomas Edison elektrikle çalışan bir ampulü hayal etti, on binlerce kez yaşadığı yenilgiye rağmen fiziksel gerçekliğe dönüştürene dek bu hayalin peşinden ayrılmadı.

Yazar Fannie Hurst da benzer bir deneyime sahipti: kısa öykülerinden bir tanesi herhangi bir gazetede yayımlanmadan önce 36'dan fazla ret cevabı almıştı. Ancak pes etmeyip Arzuladığı hedefinin reddedildiğini hissettiği an ki hayal kırıklığından daha güçlü olduğunu kanıtladı. O andan itibaren başarılı bir romancı ve oyun yazarı olarak kariyeri başladı ve sonunda başarı ile karşılaştı.

Bu nedenle, hedeflerinizi ve hayallerinizi belirleme konusundaki kendi kişisel tavrımızı incelemek, başarılı olmak isteyenler için çok önemlidir. Hedeflerimiz ve hayallerimiz hakkında ne hissediyoruz? Onlar sadece gökyüzünde ulaşılamaz kaleler mi? Yoksa bizim arzuladığımız hedef, onları bir gün gerçekleştirebilecek kadar güçlü mü?

Hedef belirleme ve ayrıntılı planlama her başarının temelini oluşturur.

Her başarı öyküsü, neyi başarmak istediklerini bilen insanlarla başlar.

Bu yüzden herhangi bir eski rüyayı kovalamaya başlamadan önce, kendi kişisel hedefinizi
olabildiğince kesin bir şekilde belirleyerek başlamalısınız.

 Örneğin, zengin olmak istiyorsanız, ne kadar para kazanmak istediğinize kesin olarak karar vermelisiniz.
Ek olarak, hedefinize ne zaman ulaşmak istediğinizi ve bunu gerçekleştirmek için ne yatırım yapmanız gerektiğini net bir şekilde anlamanız gerekir.

Çünkü, eğer hedefin sadece ve sadece tüm kalbini vererek peşinden koşabileceğin belirsiz
bir gelecekte yüzüyorsa(bulunuyorsa) bir hedef belirlemenin anlamı yoktur.

Hedefinizin gerçekleşmesine kadar atmanız gereken her adımı özetleyen bir plan hazırlamak da önemlidir.

Ve bir planınız olduğunda, harekete geçmeye başlayın! Bir dakika bile harcamayın.

Arzuladığınız hedefinizin kendi düşüncelerinizde ve eylemlerinizde yeterince derinden bağlı olduğundan emin olmak istiyorsanız. İlk olarak, hedefinizi ve bu hedefi başarmak için planınızı ayrıntılı bir şekilde yazın. 
Sonra, her gün iki kez yüksek sesle okuyun: kalktıktan sonra sabahları bir kez ve yatmadan önce her gece.

Bu önerileri takip edin, zengin olmanızı veya başka bir hayalin gerçekleşmesini kolaylaştırır.

Başarılı insanların kendilerine karşı sarsılmaz bir
inancı vardır.

Kendinizde sarsılmaz bir inanca sahip olmak, hedeflerinize ulaşabileceğinizden -ve ulaşacağınızdan- emin olmanın bir yoludur.

Başarıya ancak kendinize güveniyor ve sarsılmaz bir inanca sahipseniz ulaşabilirsiniz.

Bu inanç olmadan hiçbir şey icat edilmemiştir. Hiçbir servet kazanılmamış, hiçbir uzak kıta keşfedilmemiştir.

İnancın gücünün paradigmatik bir örneği Mahatma Gandhi idi.
 Para veya ordu gibi tipik güç enstrümanlarına erişemese bile, İngiliz sömürge gücüne meydan okumayı ve ülkesini özgürlüğe götürmeyi başardı. Sahip olduğu tek destek, vatandaşlarına karşın ortak bir hedef için hep birlikte ayaklanarak büyük bir etki yaratabileceklerine dair inançlarıydı.

Kendimize olan inancımız, kendi imajımız ve yaşam biçimimiz üzerinde muazzam bir etkiye sahiptir. 

Kelimenin tam anlamıyla dağları hareket ettirmemize yardımcı olabilir.

Kendimizi telkin ederek bilinçaltımız davranışlarımızı etkileyebiliriz.

Kendinize karşı sarsılmaz bir inanca sahip olmak doğuştan gelen veyahut gökten düşen bir şey değildir; 
herkes kendini telkin ederek yavaş yavaş geliştirebilir.

Kendi kendine telkin, çok özel ve maksatlı düşünceler veya fikirler düşünerek kendinizi etkilemenin bir yolunu tanımlar.

Belirli komutları veya olumlu hedefleri kendi bilinçaltınıza iletmek ve bunu yaparken
kendinize olan inancınızı arttırmak için kullanabilirsiniz.

Genel olarak, kendi kendine telkin (Otomatik Öneri) kendinizi şu şekilde ikna etmekten oluşur: 

hedeflerinize ulaşabilirsiniz; düşünceleriniz gerçeğe dönüştürülebilir ve kendinize güvenerek yolunuza devam etmelisiniz.

Otomatik öneriyi ne kadar çok kullanırsanız, başarıya ulaşmanıza o kadar hızlı yardımcı olacağı gibi, bilinç altınızdaki arzularınızı ve hedeflerinizi de o derecede etkilerseniz.
 Böylece tüm düşünceleriniz ve eylemleriniz onları gerçekleştirmeye yönlenecektir.

Bilgi güçtür ancak okulda öğrendikleriniz olmak
zorunda değildir.

Bilgi, yaşamdaki amaçlarınıza ulaşmanızı çok daha kolay hale getirebilir. Tek yapmanız gereken birkaç temel noktayı dikkate almak.

Her şeyden önce, bilgi ve eğitimin “geleneksel” anlamını almanız ve onu kullanmayı bırakmanız gerekir.

Çünkü bilgili veya iyi eğitimli olmak, lise diploması veya üniversite diplomasına sahip olmakla sınırlı değildir. “Eğitimsiz” insanlar da Henry Ford'un bizatihi gösterdiği gibi bir sürü şey biliyorlar. 
Liseye gitmemiş olmasına rağmen, bir sanayi imparatorluğu kurmasını ve milyonlar yapmasını engellemedi.

Başarılı olmak istiyorsanız, kafanızı çok fazla gerçekle doldurmanıza gerek yoktur. 
Doğru deneyimleri ve bilgileri edinmek, kendi güçlü yönlerinizi kullanmak ve kendi potansiyelinizden
tam olarak yararlanmak çok daha önemlidir.

En önemli temel nokta, yaşamınız boyunca öğrenmeye devam etme isteğidir. 

Şikayet etmek en büyük düşmanınızdır. Bunun yerine, kendi bilginizi, her zaman aktif ve dikkatle genişletmeye hazır olmalısınız.

 Bunu başarmanın birçok farklı yolu vardır; üniversiteye gidip, akşam kurslarına katılarak veya pratik deneyimler edinmeye çalışmak gibi.

Aynı derecede faydalı olan bir başka şey ise, ihtiyacınız olan bilgiyi nerede bulabileceğinizi bilme yeteneğidir, çünkü her şeyi kendinizin bilmesine gerek yoktur. 

Bunun yerine, bir şeyi bilmenizin gerekip gerekmediğini kime sorabileceğinizi bilmeniz yeterlidir.

Uzmanlık bilgilerini paylaşan bir uzmanlar ağıyla çevrelenmek, her şeyi kendiniz öğrenmek
yerine genellikle daha pratik ve üretkendir.

Hayal Gücü

Zihnin Atölyesi

Her başarı öyküsü bir fikirle başlar. Ve her bir fikrin arkasında hayal gücü vardır. 
Esasen, hayallerimizi fikirlere ve fikirlerimizi gerçeğe dönüştüren zihinlerimizin yaratıcı atölyesidir.

Bu hayalperest yetenek iki farklı biçime sahiptir; yaratıcı hayal gücü ve sentetik hayal gücü.

Yaratıcı hayal gücümüzü kullanarak, tamamen yeni şeyler ortaya çıkarabiliriz. 
Usta besteciler, görsel sanatçılar ve yazarlar bu işlevi daha önce yapılan hiçbir şeye benzemeyen
eserler yaratmak için kullanırlar.

Sentetik hayal gücü, aksine eski fikirleri yeni kombinasyonlarla yeniden düzenlerler.

Örneğin, Sony'deki geliştiriciler, gazetecilerin kullandığı çalma cihazını veya diktafonu daha da
geliştirmeye karar verdiklerinde, bu cihazı herkesin kullanabileceği taşınabilir bir müzik çalara
dönüştürdüler ve böylece Walkman doğdu.

Yaratıcı ve sentetik hayal güçleri birbiriyle üretken bir anlamda yarışabilir.

 Örneğin yaklaşık 140 yıl önce bir baş ağrısı ilacından Coca-Cola global markasını oluşturan Asa
Candler’ın hikayesi. Coca-Cola’nın tarifini bulan Candler’ın kendisi olmasa bile -tarifi bir
eczacıdan 3 bin dolara satın almıştı-
 O, ustaca planlar yaptı ve pazarlama stratejileri geliştirip ürünü devasa bir başarıya dönüştürdü.

Hayal gücünüzü devam ettirmek istiyorsanız, meydan okumalı ve teşvik etmelisiniz.

 Ve bunu uyararak, aktif tutarak ve bir kas gibi eğiterek başarabilirsiniz: ne kadar sık kullanırsanız, o
kadar verimli ve güçlü hale gelir.

Kendi güçlü ve zayıf yönlerinizi bilmek, mesleki
başarı şansınızı artırır.

Profesyonel başarı için kendi güçlü ve zayıf yönlerinizin farkında olmak önemli bir yapı
taşıdır.

 - başka bir deyişle, öz farkındalıktır.

Belirsiz hedeflere sahip olmak; hevessizlik, erteleme ve çözümsüzlük gibi şeyler başarısızlığın yaygın nedenleri olduğundan, kişisel farkındalık bu zayıflıklara karşı yapıcı bir şekilde harekete geçmeye veya en azından güçlü yönlerinizle dengelenmeye yardımcı olabilir.

Güçlü ve zayıf yönlerinizi tam olarak anlayabilmek için kapsamlı ve dürüst bir şekilde kendi kendinize analiz yapmanız tavsiye edilir. Endişelenmeyin bu durum psikoloğa gitmenizi gerektirmez.

Aşağıdakileri içermesi gereken soruların bir kontrol listesinden geçmeniz yeterlidir:

 Bu yıl için hedefime ulaştım mı? Her zaman güler yüzlü, nazik ve işbirlikçi miydim? Tüm kararları
hızlı ve sıkı bir şekilde verdim mi?

O zaman öznel, öz-analizinizi başka birinin nesnel değerlendirmesi ile karşılaştırmalısınız. Bu, güçlü ve zayıf yönlerinizi açıkça ve dürüstçe tartışmanızı gerçekten iyi bilen biriyle oturduğunuzda en iyi sonucu verir.

Olumlu duygular başarılı bir yaşamın anahtarıdır
ve güçlendirilmesi gerekir.

Bilinçaltımız duyusal uyaranları, duyguları ve düşünceleri alır ve saklar. Olumlu ya da
olumsuz olmasına bakılmaksızın, şimdiye kadar yaşadığımız her şeyi kaydeder.

Ancak tek başına bu bilgiyi kaydetmek bir şey değildir. Bilinçaltımız da sürekli olarak yaptığımız eylemlerimiz üzerinde etkisini göstermektedir. Bizi olumlu yönde şekillendirebilir, bize güç ve kurumsallık kazandırır, ama aynı zamanda bizi olumsuz da şekillendirebilir, bizi umutsuzluğa ve karamsarlığa yönlendirebilir.
Ve böylece, bilinçaltımızın arzularımızı ve hedeflerimizi gerçekleştirmemize yardımcı
olmasını istiyorsak, olumlu duyguların yaşamlarımızda öncü bir rol oynamasını sağlamalıyız.

Bu nedenle, bilinçaltı olumlu şeylerimizi “beslemeliyiz” çünkü yaparsak yararlı ve yapıcı
bir rehber görevi görecektir. Fakat kendimize öfke, nefret, intikam veya kötümserlik gibi çok
fazla olumsuz his hissetmemize izin verirsek, tam tersi gerçekleşir.

Bu yüzden, günlük hayatta, elden geldiğince felaket tellallarıyla ve cesaret kırıcı sözlerle
öz güveninizi sarsacak kimselerle aranıza mesafe koyduğunuzda büyük bir adım attınız demektir.
Bunun yerine, coşku ve aşk gibi tüm olumlu dürtüleri artırmayı bir nokta haline getirmelisiniz. Uzun vadede olumlu bir zihniyet geliştirmenin tek yolu budur.

Başarılı insanlar kararlılıkları ve sebatları ile
dikkat çekiyor.

Mesleki başarıya ulaşamayan 25.000'den fazla yaşam öyküsünün analizi, başarısızlığın temel nedeninin kararlılık eksikliğinin olduğunu göstermektedir.

Multi-milyonerlerin başarı öykülerinin analizi ortaya çıktı, buna karşın hepsinin ortak iki özelliği vardı: 

iki saniyede kararlar almaya alışkınlardı ve bir kez karar verdikten sonra kararlarının arkasında durdular.

Henry Ford’un en göze çarpan niteliklerinden biri, çabuk ve kesin karar verme ve bu kararı çok yavaş değiştirme alışkanlığıdır. Bu özellik Ford’un inatçı olarak ün salmasına neden olmuştur. Ford’un, bütün üreticileri ve danışmanları ünlü Model T’yi (dünyanın en çirkin arabası) değiştirmesi için ısrar ederken üretmeye devam etmesine neden olan şey işte bu özelliğiydi.

Belki Ford değişikliği yapmada çok gecikti, ama hikâyenin diğer yanı Ford’un kararındaki
katılığının model değişimine gerek kalmadan büyük bir serveti getirmesiydi.

Görüşler dünyadaki en ucuz mallardır. Herkesin kabul edecek kişiler için bir yığın görüşü vardır.

Karar verirken başkalarının görüşlerinden etkileniyorsanız hiçbir işte başarılı olamazsınız hele
arzunuzu paraya çevirme işinde ise hiç.

Eğer başkalarının görüşlerinden etkileniyorsanız kendinize ait hiçbir arzunuz olmayacaktır. Burada anlatılan prensipleri uygulamaya başladığınızda kendi kararlarınızı kendiniz verip kendi danışmanınız olun. 

“Beyin Gücü” grubunuz dışında kimseye güvenmeyin.
Ve bu grubu seçerken yalnızca sizin amacınızla uyum ve anlayış içinde çalışacak olanları seçtiğinizden emin olun.

Akrabalar ve yakın arkadaşlar, amaçları o olmasa da genellikle insanı görüşleriyle ve bazen de komik olduğunu düşündükleri dalga geçmeleriyle engellerler.

Binlerce kadın ve erkek hayatları boyunca aşağılık kompleksine sahip olurlar, çünkü iyi niyetli cahil bir insan görüşleriyle ya da saçmalıklarıyla onun güvenini yıkmıştır.

Yalnızca İnatçılar Başarılı Olur.

Herhangi bir proje boyunca doğası ne olursa olsun hepimiz engeller ve zorluklarla karşılaşmak zorundayız.

Bu gibi durumlarda, çoğumuz planlarımızdan vazgeçmek ve projenin ölmesine izin vermek için çok hızlıyız. Ancak, tüm engellere rağmen orijinal planlarına sadık kalan ve hayallerine gerçeğe dönüşmesi için yer veren birkaç kişi var.

Kalıcılık ve dayanıklılık çok önemlidir. Bu, her şeyden önce, hedeflerimizin gerçekleştirilmesi için sürekli olarak çalıştığımız ve hedeflerimizi gözden kaçırmayacağımız anlamına gelir. Bununla birlikte, her ne pahasına olursa olsun inattan ve işgalden kaçınılmalıdır.

Diyelim ki bir fiyat düzeltmesi için ciddi bir ihtiyaç varsa, bunu uygulamaya da istekli olmalısınız.

Kalıcılık ve dayanıklılığın alışkanlıklarınızda kök salmasını istiyorsanız, işte dört basit ama önemli kural:

• Somut bir hedefiniz olmalı ve bunu başarmak için arzulanan bir hedef geliştirmelisiniz.

• Hedeflerinizin uygulanmasını desteklemek için kapsamlı ve kesin bir plana ihtiyacınız vardır.

• Olumsuz ve cesaret kırıcı görüşlerden etkilenmenize izin vermeyebilirsiniz.

Size destek ve yardım sağlayan bir kişi veya grupla samimi ve güvenilir bir ilişkiye ihtiyacınız vardır.

Bu kuralları kişisel dayanıklılığınızı ve kalıcılığınızı geliştirmenize yardımcı olacak özel bir egzersiz programı olarak düşünün.

Harika şeyler başarmak için zeki olmak ve
kendinizi zeki insanlarla kuşatmak gerekir.

Hedef ne kadar büyük olursa planlama da o kadar karmaşık olur; planlama ne kadar karmaşık olursa, hedefin uygulanması o kadar zor olur; yürütme ne kadar zor olursa, projenin arkasındaki beyinler, başkalarının yaratıcı entelektüel ve ahlaki desteğine o kadar bağımlı olacaktır.

Bu karşılıklı destek, en iyi Beyin Gücü Grubu şeklinde çalışır seçkin bir grup akıllı insan.

Beyin Gücü Grubu, ortaklar arasında daha rahat bir iş birliği olan bir ağın aksine, ortak bir hedef
belirlemeye, yeterlilikleri geliştirmeye ve bir kontrol ve denge sistemine sahip olmaya odaklanan
benzer düşünen insanların birliğidir.

Beyin gücünün en önemli ilkesi sinerjistik etkisidir; 
birbirleriyle iyi çalışan iki veya daha
fazla kişi becerilerini, yeteneklerini, uzman bilgilerini, deneyimlerini, ilişkilerini ve diğer tüm
kaynaklarını birleştirir ve bunları aynı ortak hedefe ulaşmak için kullanırsa, sonuçlar sadece
parçalarının toplamından daha fazlası olacaktır.

Son özet

Bu kitabın ana mesajı:

Zenginlik - her ne şekilde olursa olsun - nadiren şans veya tesadüfün sonucudur.

Bundan uzak, neredeyse her zaman herkesin öğrenebileceği ve edinebileceği farklı
özelliklerin ve becerilerin sonucudur.

Yanıp sönen bu kitap aşağıdaki soruları cevaplıyor:
Yaşamdaki doğru hedefleri nasıl bulabiliriz ve bunları eyleme nasıl çevirebiliriz?

• Hayattaki amaçlarımızı ancak Arzulanan bir hedef ile yönlendirirsek gerçekleştirebiliriz.

• Hedef belirleme ve ayrıntılı planlama her başarının temelini oluşturur.

• Başarılı insanlar kendilerinde sarsılmaz bir inanca sahiptir.

• Otomatik öneriyi kullanarak bilinçaltımız davranışlarımızı etkileyebilir.

Başarıya ulaşmak için hangi beceri ve bilgi gereklidir?

• Bilgi güçtür- ancak okulda öğrendiklerinizin olması gerekmez.

• Hayal gücümüzün atölyesi, hayallerimizi gerçeğe dönüştürebileceğimiz yer.

• Kendi güçlü ve zayıf yönlerinizi bilmek, mesleki başarı şansınızı artırır.

• Olumlu duygular başarılı bir yaşamın anahtarıdır- ve güçlendirilmesi gerekir.

Başarılı insanlar hedeflerini gerçekleştirirken ne tür bir yaklaşım benimser?

• Başarılı insanlar kararlılıkları ve kararlılıkları ile dikkat çekerler.

• Sadece inatçılar başarılı olur.

• Harika şeyler başarmak için zeki olmak ve kendinizi akıllı insanlarla kuşatmak gerekir.

2 yorum:

  1. Olumlu düşünmek her zaman güzeldir. Bence insanın gönlünün zengin olması lazım. Yoksa hiçbir anlamı yok.
    Bu arada amil abonelik butonu koyarsan daha rahat takip edebiliriz:)

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Çok teşekkür ederim önerin için hemen mail ekliyorum :9

      Sil